Ders çalışmak zevkli hâle nasıl getirilir?
Çocuğumuz okula başladığı ilk günden itibaren, onlara ders çalışma alışkanlığını nasıl kazandıracağımız ve bu alışkanlığı nasıl geliştireceğimiz konusunda düşünmeye başlarız. Ders çalışma alışkanlığı çocuğun kalıtımsal özelliklerinden etkilenebileceği gibi sonraki öğrenmeleri (çevre koşulları) ve motivasyonuyla da alâkalıdır.
Anne-babalar çocuğuyla ilgili tüm davranışlarda etkili oldukları gibi onların ders çalışma davranışı kazanmasında da birinci derecede etkilidir. Öğretmen, ne kadar aktif olursa olsun, ebeveynler eğitim konusunu öncelikli olarak ele almıyor ve bu konuda bir çaba içinde bulunmuyor ise arzulanan başarı gerçekleşmeyecektir.
Sorunu çocuklarımıza kızmakta ve tepki göstermekte aramak problemi çözmeyecektir. Çocuklarda görülen ders çalışmama probleminin bence genelde birkaç nedeni vardır. Bunlar; ailenin eğitimi verdikleri önem, öğrencinin derslerini takip, motivasyon eksikliği ve öğrencilerin kendine güvensizliğidir. Yani öğrencinin ders çalışma konusunda zihnindeki düşünceler olumsuz ise bu düşüncenin davranışa yansıması da olumsuz olacaktır. Bundan dolayı da çocuk başaramayacağını düşündüğü için ders çalışmayacaktır.
Öğrenciye anne-babası ya da yakın çevresi tarafından "Oğlum hiç ders çalışmıyorsun", "Kızım çok tembelsin", "Sen sistemli çalışmıyorsun, böyle giderse asla başarılı olamazsın" türünden olumsuz telkinler de öğrencilerin ders çalışma becerisine yönelik düşünceleri olumsuz etkilemektedir.
Ders çalışmak nasıl zevkli hâle getirilir?
Başarıya ailenin, öğretmenin ve öğrencinin birlikte çalışmasıyla ulaşılır. Yani okulda ve sınavlarda başarıya ulaşmak bir ekip işidir. Sınavlar yaklaştıkça bazı öğrencilerde ders çalışma konusunda bıkkınlık ortaya çıkabilmektedir. Çalışma isteksizliği diyebileceğimiz bu durumdan aileler ve öğretmenler çokça yakınmaktadır.
Öğrencinin isteyerek çalışması için aileye ve öğretmenlere bazı görevler düşmektedir. Çalışmayı bir ihtiyaç olarak görmek, isteyerek ders çalışmanın şartlarından biridir. Öğrencinin ulaşılabilir bir hedefi olmalıdır. Hedefsiz çalışmalardan sonuç alınamaz. Bu bağlamda öğrencinin ilgi, istek ve yetenekleri dikkate alınarak ulaşılabilir bir hedef belirlenmeli ve öğrenci bu hedefe ulaşması için sürekli motive edilmelidir.
Hedef belirlendikten sonra bu hedefe ulaşmak için plan ve program yapılmalıdır. Plansız ve programsız yapılan hiçbir işten sonuç alınmaz ve başarı gelmez.
Son olarak da planın uygulanması noktasında istek ve takip son derece önemlidir. Takip edilmeyen işler bir müddet (yaklaşık 10–15 gün) sonra kendiliğinden sona erecektir.
Ders başarısını artırmak için yapılması gerekenler
- Anne babalar çocuklarının yaşının psikolojik özelliklerini iyi bilmeli, ona uygun davranmalıdır.
- Ders çalışma alışkanlığı kazandırıncaya kadar çocuğun ders çalışmasına engel olan maddi-manevi her problem halledilmeli, çocuğa mazeret bırakmamalıdır.
- Çocuk okuldan eve geldiğinde bir müddet dinlenmesine, bir şeyler yemesine izin verilmeli. Fakat bu dinlenmenin içerisinde televizyon seyretme ve bilgisayar oyunu oynama gibi etkinlikler olmamalıdır. Çünkü bu tarz eğlenceler, çocuğu dinlendirmek yerine, beyne gereksiz uyarılar göndererek yormaktadır. Bu nedenle çocuklar dinlenmiş değil, aksine yorgun bir zihinle derse oturmaktadırlar.
- En uygun çalışma süresi 20–40 dakika arasıdır. Özellikle küçük sınıflarda 20 dakika kadar çalıştıktan sonra 10 dakika ara verilmelidir. Dinlenme süresi, öğrencinin çalışmasına karşılık bir ödüldür. Bu arada beden rahatlar, zihin öğrendiklerini sağlamlaştırır.
- Ders çalışma, sadece çalışma odası ve çalışma masasında yapılmalıdır. Eğer böyle bir oda yoksa evin en sakin köşesi bu iş için ayrılmalıdır.
- Oturulan yer çok yumuşak bir koltuk veya minder olmamalı. Çünkü yumuşak yere oturan çocuk, fazlaca rahat ettiği için, bir süre sonra gevşeyip uykuya yenik düşebilir. Yatarak veya uzanarak çalışmak da aynı ölçüde gevşeme yapacağından, çocuğun dikkatini azaltacaktır. Öte yandan; zamanla, çocuğunuzun fiziki yapısında da bir deformasyona (bozulmaya) yol açabilecektir.
- Çalışma masası pencere kenarından uzak olmalıdır. Çünkü ses ve gürültüler, dikkati dağıtabilir. Bilhassa, televizyonun veya radyonun açık olması da, zihni yoracağı için verimi düşürür. Dolayısı ile televizyon, radyo, kasetçalar, MP3, cep telefonu gibi iletişim araçları, ders çalışma esnasında çocuğun yakınında veya etrafında ve açık olmamalıdır.
- Baba ders konusunu annenin üzerine yıkmamalı, kendi yapması gereken vazifeleri aksatmadan yapmalıdır.
- Okul düzenli bir şekilde ziyaret edilmeli, öğretmenlerle görüşülmelidir.
- Çocuğun yanında asla öğretmenini tenkit edici mahiyette konuşulmamalıdır.
- Çocuğun öğretmeni adeta evin bir ferdi gibi kabul edilmeli, ona karşı samimi davranılmalıdır.
- Okuldaki arkadaşları tanınmaya çalışılmalı, uygun olmayan arkadaşlıklar konusunda tedbir alınmalıdır (öğretmenle konuşma, çocuğunuzla konuşma. vs).
- Çocuklar için alınan eşyaların (bilgisayar, cep telefonu, v.s) kullanımı kontrollü olmalıdır.
- Ders çalışma sırasında çocuktan, ufak tefek de olsa, bazı işleri yapması istenmemeli. "Git bir koşu bakkaldan ekmek al. Kardeşine su ver. Kapıyı aç… v.b." gibi sözler, çocuğun dikkat ve ilgisini dağıtacağından, sağlıklı bir çalışma ortamı oluşmayacaktır. Bu nedenle, çocukların ders çalışma sürecini huzur içinde tamamlamaları için, çalışma esnasında başka işlerle meşgul edilmemesine dikkat edilmelidir.
- Anne babalar çocuklarına sık sık "ders çalış" diye baskı yaparak, çalışmaya karşı isteksizlik yaratmamalıdırlar. Sadece, ders çalışmanın çocuğun kendi sorumluluğunda olduğu ifade edilmeli ve bu noktada, sık olmamak kaydıyla, teşvik edilmelidirler. Böylece anne baba ve çocuk arasındaki ilişki de zedelenmemiş olur. Ve gereksiz inatlaşmaların oluşumu engellenir.
Kaynak: internet dolaşımı
Etiketler: ders çalışmak, okulda başarı,
0 yorum:
Yorum Gönder